17 Kasım 2009 Salı

Üstüne kedi hapşıran adam

Dünkü Eminönü maceramdan sonra, "Kazadır, olur.", demiş ve iyi dileklerimle yola devam etmiştim. Fakat sayın ve segili okuyucular, meğer ne bahtsızmışım. Ben ki kedileri seven, sayan baş tacı yapan biriyim bugün kedilerden resmen tiksindim. İşim gereği bugün Merter civarlarında, bir kediye rastladım. Kediye rastlamak değil tabi ki işimin gereği ama olsun. Neyse, seviyim dedim kedi de sırnaştı. Tam seviyordum ki kediyi, pantolonumun paçasına hapşırdı! Pantolonumun paçası kediği sümüğü olmuştu! Her zaman yanımda bir kaç tane mendil taşırım; hemen operasyonumu yaptım, o civardaki işimi hallettim ve Yenibosna tarafına doğru yollandım. Hedefim WOW Airport Otel'di. Ama oraya ulaşmak ne mümkün? Ordan gir, burdan gir, çamurlu yollardan dolaş... Tam olmıycak bu iş, döneyim bari diye düşünürken geldiğim yerle WOW arasındaki nehrin üstünden geçen, sac-tahta karışımı ve pek tekin gözükmeyen bi köprü gözüktü gözüme. Ve hayatımda yaşamadığım adrenalini yaşadım: Üstümde takım elbiseyle, her basışta garç gurç sesler gelen köprüden geçtim. Üstelik tuvaletim vardı, tertemiz otel tuvaletine saklıyordum kendisini. Ne var ki kaçtı o kadar adrenalinin üstüne. Sonra onu başka yerde telafi ettim tabi.

Günün son bombası olarak, uzun zaman sonra bi vize oldum. Üstelik nispeten kolaydı. Her zamanki gibi diğerlerinin yarısı kadar yazarak kaderime razı oldum.

Haftanın başka ne getireceğini ise merak içinde bekliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder