17 Kasım 2009 Salı

Otobüse kafa atan adam!

Sene 2007, aylardan mayıs. Zorlasam gününü de hatırlarım da başım ağrıyor hafiften, hiç lüzumu yok zorlamanın. Vapurdan inmiş ben, kafası bozuk bi şekilde minibüslere doğru yürürken kafamı kaldırmamla bi anda karşımda bi halk otobüsü görüyorum, yanlış hatırlamıyorsam 19F. Benim görmediğim otobüs, beni görmüş olacak ki yavaşlamış. Ön camın tam ortasına tok diye kafayı vuruyorum, hafif geri savruluyorum ama artık o kadar yavaşlamış ki otobüs, ben de az çok frenlemişim kendimi, pek bir şey olmuyor bana. Zaten kafa bozuk, hay amına koyim diyor, devam ediyorum.
Peki bu hikayeden çıkarılacak sonuç nedir? Aynı anda hem müzik dinleyip, hem dergi okuyup, hem de sevgiliye sinirlenmemekmiş. Hele o arada yolda gördüğün parlak şeye gözün hiç kaymayacakmış, anında karşında otobüsü görüyormuşsun...

Peki bu benim aklıma nerden geldi?
Dün doğum günü hediyem yeni, simsiyah kundurularla Eminönü'nde dolanırken kaygan zeminde ayağımın kayıp, bileğimi burkmam; üstüne üstlük bi de kıç üstü oturmamla geldi tabi, nasıl olacak? Arada kamilliğim tutuyor, ne diyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder