15 Kasım 2009 Pazar

Memur

Adnan 38 yaşında evden işe bir devlet memurudur. Hiç bir dostu olmayan sıradan bir devlet memuru. Adnan’ın işiyle ilgili en sevdiği vakit, bedava öğle yemeğinden sonra 15 dakika sirkecide yürüdüğü vakittir. Sahilin o kesik rüzgârlarının saçlarını havalandırmasını çok sever Adnan. Kendisini arkadan görür gibi olur her saçları uçuşunda. Memur dediysek hemen klasik çantalı kısa saçlı memur görüntüsü oluşmasın kafanızda. Adnan gençliğinde uzattığı aslan yelesi saçlarını asla kestirmeyen memurlardan. İçinde hala düşük bel pantolonlu bir genç var aslında.

Yine sirkecide yürüyüp saçlarını düşünürken gördüğü kız Adnan’ın birden düşünmeye sevk eder. Sadece parası olduğunda alabildiği 6 milyonluk sigarasını bir kenara atar. Sigara daha yeni ıslanmış zemine düşüp sönmeden;

-Merhaba.
-…
-Ah pardon Adnan ben. Uzaktan denizi izliyordum da birden gözüme takıldınız. Islanıyorsunuz, buyurun şemsiyemi kullanın.
-Teşekkürler ama siz?
-Önemli değil buranın yağmurlarına alışığım ben.
-Tekrar teşekkürler. Sophia ben.
-Zaten farklı olduğunuz belli oluyordu uzaktan. Saçlarınız, saçlarınız çok güzeller.

Hafif bir suskunluk. İkisi birden denizi izlerler.

-Sigara, sigara içer misiniz?
-Sadece sinirli, üzgün veya yalnız olduğumda içerim.
-Buyurun.

Adnan yeni aldığı 6 milyonluk sigarasından bir tane uzatıp kibarca yakar. Sadece parası olduğunda alabildiği bu pahalı sigara onun gururunu okşar her defasında.

-Bende çok yalnızım.
-Efendim?
-Yalnızım diyorum, çok.
-Yalnızlık güzeldir, birde yağmur olursa . .

Hafif bir suskunluk. İkisi birden denizi izlerler.

Adnan’ın gitme vakti gelmiştir. Zaten şu lanet grip salgını yüzünden 3 gün izin kullanmış, birde geç kalırsa patronu maaşından kesinti yapabilir. Ama karşısındaki kız Adnan’ı kalmaya zorlar gibi suskun ve masum bakar denizi. Saçları aynı Adnan’ınki gibi dalga dalga uçar. Bazen birbirlerine değdiği bile olur saçlarının. Belli etmese de Adnan bundan inanılmaz bir haz alır.

-Benim gitmem lazım.
-Şemsiye için teşekkürler.
-Bu kadar mı?
-Anlayamadım?
-İşim 6’da bitiyor, eğer beni beklersen diyordum. .
-Üzgünüm, düşündüğün kişi ben olamam.

Adnan bir gün daha en sevdiği vaktini doldurmuş, işinin, imzalanması gereken evraklarının başına dönmüştür.

Adnan 45 yaşında evden işe bir devlet memurudur. Hiçbir dostu olmayan sıradan bir devlet memuru. Adnan’ın işiyle ilgili en sevdiği vakit, yemekten sonra 15 dakika için sirkecide dolaştığı vakit değildir. Ama yinede Sophia’yı yine görme umuduyla her gün 15 dakika için sirkecide dolaşır.

-Belki bir gün saçlarımız yine birbirine değer.

Sahilin o kesik rüzgârlarının saçlarını havalandırmasını çok sever Adnan.

3 yorum:

  1. fatih konakçı15 Kasım 2009 03:17

    aferin lan

    YanıtlaSil
  2. atarsın artık pc yi :G yazılarıma yardım için !

    YanıtlaSil
  3. fatih konakçı15 Kasım 2009 03:24

    sen kargocuya baglama cek atayım hemen :)

    YanıtlaSil