Bar gibi, club gibi bir yerdi sanırım. Hafif loş ışıkta millet birbirinin üzerine çıkmış, balık konservesi gibi bir izlenim veriyordu. Ben köşeye sinmiş her zamanki gibi tombul şişe efesimi yudumlarken et duvarının arasından tanıdık birşeyler bana yürüyordu. Yaklaşık 45 dakika önce o birşey değil Okandı. Şimdi ise insanlığını yitirmiş gibi bir hali vardı. Yüzü gözü kaymış, ter içinde, ağzında sigarası suratında maymun gibi bir gülümseme ve tek beyaz gömleğinin ortasında eşşek kadar bir ruj izi ile geliyor. "Olm şu rus hatun üstüme saldırdı lan" dedi. "Hacı iyi güzelde, yarın sen işe gitmicenmi ve saat gecenin 2 si bunun farkındasın dimi" dedim. Oda "olm ne olucak 1 saat uykuyla bile giderim, şu rusu kaldırayım yeter" dedi. "Hacı iyi diyosunda o gömlekteki koca ruju ne yapıcan yarın ?, açık dükkanda yoktur bu saatte. Ben ondan bahsediyorum sana" dedim. Gömleğine baktı, mal gibi kala kaldı. Dünya Okanın etrafında durmuştu sanki. Gömlekteki ruj izi yetmiyormuş gibi, barın ortasında ayazda kalmış bekçi çükü gibi durduğundan garson elindeki tepsiyide bunun kafadan aşşağı döktü. Benim saydığım kadarı ile iş kıyafetlerinin üzerinde yukarıdan aşşağı ruj izi, white russian, j&b, vodka portakal, bira, bir vodka portakal daha ve son olarakta tekrar bira lekeleri mevcuttu. O hala mal gibi üzerine bakarken et duvarının arasındna bir siluet daha belirdi. Alcohol diye bir çığlık atıp başladı bunun göğüsünü yalamaya. O an itibari ile Okanın yüzündeki donuk ifade gitmiş, yerini mutluluk, fezaya yükselme, tatminkar ve sırıtan bir ifade almıştı.
Gece 3 gibi peyoteyi terk etmemizin zamanı gelmişti artık. İlk başta 2 kişi girmiştik, şimdi Okan, Okanın kucağındaki rus ve ben olmak üzere 3 kişi idik. Bu durumdan anladığım kadarı ile ben bu geceyi gene dışarıda geçirecektim. Okana anlamlı anlamlı baktım, göz kırptı. Gözlerimi iyice açıp yalvarırcasına baktım. Çünkü hava aşırı derecede soğuktu. Kafasını hayır anlamında salladı. İçimden küfür ederek bunların arkasından ellerim ceplerimde hafif şarkı mırıldanarak yürümeye başladım. Birisi usulca yanıma sokuldu. "Sesin ne kadar güzelmiş" dedi. Ayağında kundurayı söylüyordum ve o anda yaşadığım derin duygular beni o kadar sarsmış olmalı ki yanık yanık okuyormuşum türküyü. Sonradan söyledi pala bıyık amca. "Benim bir plak şirketim var, kaset yapmak istermisin" dedi. Adama baktım, Okan' a baktım. Şu durumda adam geceyi geçirebileceğim sıcak bir ev, bedava yemek ve gelecek vadediyordu. Geleceği siktir et aslında geceyi geçireyim yeter diye düşündüm. "Bir saniye abi" dedim. Telefondan Okan' a mesaj attım. "Hacı ben s.kicek bi tavuk buldum, nasılsa taksilere kadar gidip istersen sende gel diyeceksin anlamlı anlamlı. En iyisi duygu seli yaşamadan siktir git, yarın görüşürüz." yazdım. Adama dönüp "abi bende para kalmadı, karnımda aç ve eve gidemiyorum sende kalsam birde yemek ısmarlarsan çok kral olur ha" dedim. Adamın gözleri ışıldadı. Bulduğu bu yeteneği kaçırmak istemiyordu anlaşılan. "Gel yeğenim" dedi babacan bir tavırla, ızgaracıya gittik. 2 duble rakıda orda içtim oh mis. Beleş hemde, daha lezzetli oluyor. Sonra gittik bunun evine. Ben sanıyorum plak falan bişeyler konuşucaz. Bir baktım bu soyunuyo, "lan dedim napıyosun sen, kafanı gözünü kırarım" diyip bir giriştim buna. Ağzı burnu dağıldı ama görmek lazım öyle böyle değil. Zaten kafa bir milyon olmuş, adam bana gelip ibnelik yapmaya çalışıyor. Hayır saç sakalda birbirine girmiş öyle bir babyface durumuda yok. Neyime göz diktiyse. Neyse efendim bunu bi güzel dövüp kaçtım evden. Sabaha kadar orası senin burası benim. Taksimden ilk beylikdüzü otobüsüne binip geldim evime.
Akşam okan aradı, sesi ağlamaklı geliyo" olm geceki rus vardıya hani trişlana"dedi. "Hatırlıyorum hacı taş gibi karıydı" dedim bende. "Olm o öyle bildiğimiz kadınlardan değilmiş" dedi. "Ne oldu lan vermedimi ahuhahuha" diye karaktersizce güldüm buna telefonda. "Yok olm vermese gene iyi, transeksüel çıktı bu, erkekmiş mına koyim. Bir soyundu aklım gitti. Zor kurtardım canımı" dedi. Ama sesi nasıl titriyor, sanırsam hala şoktaymış. Bende ona benim başımdan geçenleri anlattım. Sonra bir daha ne olursa olsun birbirimizi satmayacağız diye söz verip kapadık telefonu.
3 gece sonra gene çıktık dışarı, mekan gene Taksim bu sefer başka bir bara gittik. Öyle sohbet edip konuşuyoruz, baktım bu Okan' ın gözü yana kayıp duruyor. Göz falan kırpıyor. Lan ne oluyo diye bir döndüm yan tarafa, bir hatunla kesişiyo bu. "Olm hiç değişmeyeceksin dimi. Hani söz vermiştik it!" dedim buna. Nasıl sinir oldum ama görmen lazım. "Hacı çok güzel birde yiyecek gibi bakıyor ben dayanamıyorum" dedi. Kalktı gitti hatunun yanına. Ben gene piç gibi bir başıma, elimde vodka portakal, dilimde ayağında kundura...
Hikayede geçen karakterler tamamen hayal ürünüdür. hikaye tamamen hayal ürünüdür. evde denemeye, olm ibne bulmuşunuz feci eki eki diye dalga geçmeye çalışmayın kırarım -_-
daha da sana fantasik kurgu okutanı. . . eline sağlık kardeşim.
YanıtlaSilukala yorum geliyor hazır olunuz:
YanıtlaSil"transeksüel çıktı,bildiğimiz kadınlardan değil,meğer erkekmiş" bunu okumak üzücüydü.transeksüel kadın en az doğuştan kadın bedenine sahip olarak dünyaya gelmiş kadınlar kadar "kadın"dır.hatta sevdiğim şöyle bir laf var "transeksüel kadınlar diğer kadınlardan daha kadındır,çünkü diğer kadınlar kadın olabilmek için hiçbir çaba sarfetmezler." trans kadınlar senden benden daha kadındır.
bu konuda çok fazla kafa karışıklığı var,biraz netleştirmek istiyorum.
tvde haberlerde gördüğümüz "travesti" ler aslında transeksüel kadınlardır.trans kadın demek,erkek vücudunda doğmuş,ama kendini bu biyolojik cinsiyete ait hissetmeyen,yani kadın bedenine sahip olmak isteyen,içinde bir erkeği değil bir kadını yaşatan "kadın" lardır.klasik olucak ama empati yapmanızı istiycem.şu anda bir erkeksiniz.aileniz doğduğunuzda bir erkek ismi koymuş,anatominiz bir erkeğin anatomisi,çevrenizdeki herkes de sizi böyle görüyor.en önemlisi siz kendinizi böyle görüyorsunuz,siz bir erkeksiniz.bir de şunu düşünün: yine bir erkeksiniz,içinizde hissettiğiniz bu.ben erkeğim,diyorsunuz.ama bir farkla;erkek vücudunda değil kadın vücudunda doğmuşsunuz.ince sesinizden,cinsel organınızdan,tüysüz yüzünüzden,göğüslerinizden,kısacası bedeninizden nefret ediyorsunuz,bu beden size ait değil.siz bir erkeksiniz ve bir erkek bedenine sahip olmak istiyorsunuz.bunu ciddi ciddi bir gözünüzün önüne getirin lütfen.hayatın ne kadar zor olacağını bir düşünün.en çok istediğiniz şey,insanların da sizin bir erkek olduğunuzu kabul etmesi.cinsiyet değişimi için ameliyat olmanız gerek.çok para.bunu ailenize,çevrenize nasıl söyleyeceksiniz? (seks işçiliğine mahkum edilen o transeksüel kadınların ortak noktası bu:evlatlıktan reddeden aile,kimsesiz kalmak,o "ucube" halinle seni kimsenin işe almaması ve sonuç olarak zorunlu seks işçiliği,sonra her ay yenilerini duyduğumuz nefret cinayetlerine kurban giden travesti haberleri) şansınız yaver giderse aileniz size arka çıkar (acaba yüzde kaçlık bir ihtimaldir bu?)ve ameliyat olursunuz.ama daha gerçekçi olanı,aileniz sizi evlatlıktan reddeder ya da öyle bir baskı ve şiddet uygular ki kaçmaktan başka çare bulamazsınız.işsizliğin en büyük sorun olduğu ülkede kimse size iş vermeye yeltenmez -çünkü aids saçan iğrenç bir ucubesinizdir- ve bir an önce ameliyat parası biriktirebilmek için yapabileceğiniz tek şeye yönelirsiniz: seks işçiliği.şansınız yaver gider de kendi erkekliğiyle sorunları olan bir müşteriniz ya da başka herhangi bir transfobik manyak tarafından öldürülmezseniz yeteri kadar parayı biriktirip hormon iğnelerine başlarsınız,sonra da ameliyatınızı olursunuz.artık hayalinizdeki erkeğe çok yaklaşmışsınız,kendinizi gerçekleştirebildiğiniz için mutlusunuz.
şimdi bir sahne hayal edelim.bir bardasınız.her şey öyle yolunda gitmiş ki transeksüel erkek olduğunuz dışardan öyle anlaşılmıyor.artık sakallarınız,bıyıklarınız bile var.bir kadından hoşlanıyorsunuz,o da sizden hoşlanıyor gibi görünüyor.mutlu ve heyecanlısınız.konuşmaya başlıyorsunuz,her şey harika gidiyor.sonra ordan beraber ayrılmak istiyorsunuz,gerçekten çok tatlı bir kadın,size öyle güzel baktığı için mutluluktan havalardasınız.sonra beraber eve gidiyorsunuz,midenizde kelebekler uçuşuyor.yavaş yavaş giysilerden kurtuluyorsunuz ama o çıplak bedeninizi gördüğünde birden uzaklaşıyor.sinirleniyor.onu kandırdığınızı iddia ediyor.bacaklarınızın arasında bir penis olmadığı için aslında sizin bir erkek olmadığınıza karar veriyor.bir ucubeyle yatamayacağını söylüyor ve gidiyor.sonra yıllar boyunca sizi ve siz soyunduktan sonra gördüğü şeyleri arkadaşlarına tiksintiyle,nefretle,alayla anlatmak üzere gidiyor.o ve arkadaşları bu konuda çok kolaylıkla gülüp eğlenebiliyorlar,onlar için önemsiz ve basit bir konu bu.siz de bu kadar önemsiz bulabilir miydiniz peki bunu? yazıyı yazan ve okuduğunda o kısmı önemsemeden gülüp geçen insanların bu konu üstüne ayrıntılıca düşünmediklerini biliyorum,öbür türlü rahatsız olmadan bu konudan bu şekilde bahsedilmez zaten.ama transeksüeller dünyanın her yerinde var ve yaşadıkları çok zor bi hayat.daha fazla zorlaştırmamamız gerekli diye düşünüyorum.belki bu yazdıklarımın yeri geyik amaçlı yazılmış bi yazının altı değil ama bu konuda hassasım,idare ediverin.
YanıtlaSil