Muzaffer 19 yaşında özenti bir gençti. Saçlarının her yanını dikerek elde ettiği popanço modeliyle bir gün kız tavlamayı umut ediyordu. Çılgın, delidolu gençliğin bir parçasıydı olm o!
Aynı ‘’Arka sıradakiler’’ dizisindeki gibi bir yaşam arzusu içinde yanıp tutuşuyordu, bunu hak ettiğini düşünüyordu. Asiydi. Hayata karşı isyanı vardı. Okulun en güzel kızı ‘Ekzılınd Şebneme’ âşıktı. Aynı ‘Arka sıradakiler’ dizisindeki Oktay gibi.
Her gece uyumadan önce Pussycat Dolls’u düşünüyor‘ ulan hayret bişey ‘kedi amı’ diye grup mu olur, hiç utanmıyolar mı? Türkiye’de olsa taşa tutarlar’ diye düşünüyor ve ülkesini ne kadar çok sevdiğini bir kez daha anlayıp Atatürk’e teşekkür ediyordu. Sonra da Ekzılınd Şebnemi düşünerek ve uyuya kalıyordu. Her gece bunları düşünürdü istisnasız
En yakın kankası Rahmi ile birçok kez bu konuyu konuşmuşlardı. Rahmi; Ne var oğlum Almanyada serbestçe osturuyon bile, Amerika da grup ismi ‘ananın amı’ olsa bile normaldir bence şeklinde düşüncelerini dile getiriryordu… Geriz zekalı oldukları için yavru bebek kedileri idrak edememişlerdi.
Muzafferin kankası Rahmi ile tartıştığı diğer bir konu ise Şebnemdi..Rahmi ‘Ekzılınd Şebnemin’ Muzaffere bakmayacağını, daha kolay elde edebileceği kızlara yönelmesini aksi takdirde başına iş açacağını söylemişti.
Muzaffer hiç bir zaman bu uyarıları dikkate almayacaktı ne yazık ki…
Bir gün Muzaffer, kızların küpeli erkeklerden hoşlandıklarını hatta bazen onlara seks bile yaptıklarına inanmış ve bu yolda bir adım atmaya karar vermişti. Şebnem için her şeyi yapabilirdi, başta da söylediğim gibi çılgın, delidolu gençliğin bir parçasıydı olm o!
O gün okuldan kaçıp çarşıda merdiven altı, kulak delimi yapan bir yere gitti. Rahmi bu gidişe dur diyememişti zaten şişkoydu. (Sen benim o canımsın bu gidiş hangi gidiş? Eklemesem çatlardım) Muzaffer dükkânda 5-10 dk bekledikten sonra, sıra gelmiş işlem halledilmişti.Artık kulağı delik çılgın bir geçti, sevinçliydi ama bu sevinci uzun sürmemişti…
Yanlışlıkla sağ kulağını deldirdiğini fark etmişti Muzaffer… Kulağını deldirdiği dükkâna gidip işlemi gerçekleştiren adamın yakasına yapıştı fakat ‘yapacak hiç bir şey yok’ cevabını aldı. Artık ibne olmuştu… Gencecik yaşında hayatı kararmıştı muzonun! Yıkılmış bir şekilde bir meçhule doğru yürümeye başladı muzaffer, sağ kulağındaki küpe ile.
Rahmi, Muzafferin esrarengiz kayboluşundan 10 sene sonra Ankara hoşdere’de beyaz bir şahine binerken görmüştü onu ama yanına gidecek gücü bulamadı kendinde.
ve tanrı muzo'yu yarattı -_-
YanıtlaSilHepimiz rahmiyiz abi.
YanıtlaSilhepimiz muzo olmayalımda ^^
YanıtlaSil